Nasıl Bronzlaşırım

Blog

Nasıl Bronzlaşırım

Güneş, deniz ve sağlıklı bir ışıltı sizi bekliyor ve yaz geliyor, havalar ısınıyor ve birçoğumuz o sağlıklı, altın rengi bronz ten hayali kurmaya başlıyoruz. “Nasıl bronzlaşırım” sorusu, plaj çantalarını hazırlarken ya da tatil planları yaparken aklınıza takılıyorsa, yalnız değilsiniz. Bronz bir ten, kimi için enerjik ve çekici bir görünümün sembolü, kimi için ise yazın tadını çıkardığının kanıtıdır. Peki, bu ışıltılı görünümü nasıl elde ederiz sizce, güneşlenmek mi, solaryum mu, yoksa başka yollar da var mı, daha da önemlisi, bu süreç sağlığınızı nasıl etkiler, bu önemli konu hakkında soru cevap şeklinde gidelim ve hep beraber bilgilenelim. Öncelikle, neden bronzlaşmak istiyoruz sorusunu soralım kendimize,  bronz bir ten, çoğu kültürde sağlıklı ve aktif bir yaşam tarzıyla bağdaştırılıyor, tatilde deniz kenarında geçirilen uzun saatler, açık havada yapılan sporlar ya da sadece güneşin altında keyifli anlar, bronzlaşmanın doğal sonuçlarıdır. Ama herkesin amacı kesinlikle aynı değildir, kimisi plajda parlamak için bronzlaşırken, kimisi sadece soluk görünümden kurtulup bronzlaşmak istiyor. Özellikle soğuk iklimlerde yaşayanlar, uzun ve kasvetli kışlardan sonra güneşin sıcaklığını tenlerinde hissetmek için can atıyor, örneğin İskandinav ülkelerinde yaşayanlar, yazın kısa süren güneşli günlerini bronzlaşmak için bir fırsat olarak görüyor ama öte yandan da Akdeniz gibi güneşli bölgelerde yaşayanlar için bronz ten zaten günlük hayatın bir parçası olmuş durumda ve onlar için bu belki bir ihtiyaçtan çok, doğal bir sonuç olarak kabul ediliyor.

Bronzlaşmak Faydalı mı

Bronzlaşmanın en tercih edilen yolu, tabii ki hepimizin bildiği gibi güneşlenmek. Deniz kenarında bir şezlong, biraz müzik ve güneş kremi kulağa harika gelir herkes için. Deniz suyu, bronzlaşmayı hızlandırır diye bir algı var toplum arasında, tuzlu su, cildi biraz kurutarak güneş ışınlarının daha yoğun hissedilmesini sağlayabilir, ama bu, bronzluğu garantilemez. Önemli olan, güneşin altında geçirdiğiniz süre ve cildinizin nasıl tepki verdiği ile alakalıdır. Açık tenliyseniz, güneşle aranıza biraz mesafe koymak isteyebilirsiniz, çünkü yanık riski daha yüksektir, esmer tenliler ise genellikle daha hızlı ve eşit bronzlaşır ama her durumda, güneş kremi olmazsa olmaz. SPF 30 veya daha yüksek bir koruyucu, hem bronzlaşmanızı sağlar hem de cildinizi zararlı UV ışınlarından korur. Buna çok dikkat etmelisiniz, bronzlaşayım derken sağlığınızdan olmayın.
Peki, ya güneşlenmek için vaktiniz yoksa ne yapacaksınız, İite burada solaryum gibi makineler devreye giriyor, solaryum, kontrollü bir şekilde UV ışınlarına maruz kalarak bronzlaşmanızı sağlar fakat, bu yöntemin büyük riskleri de yok değildir. Uzmanlar, solaryum cihazının cilt kanseri riskini artırabileceğini açıkça söylüyorlar. Şayet bu yolu seçerseniz, seansları kısa tutmak ve kaliteli bir merkezde işlem yaptırmak oldukça önemli olacaktır. Alternatif olarak, bronzlaştırıcı kremler veya spreyler de oldukça popülerdir, içlerinden genelde kakao yağı ve havuç yağı oluyor, bunlar, güneşsiz bronzlaşma için harika bir seçenektir, kısa zamanda maksimum performans sağlar yani kimyasal bir bileşen olan DHA, cildinizle reaksiyona girerek geçici bir bronzluk sağlar, üstelik de UV ışınlarına maruz kalmadan. Ama uygulama sırasında dikkatli olmalısınız, yoksa turuncu lekelerle dolaşabilirsiniz, çok dikkatli olmak zorundasınız, ya da bu yöntemi hiç denemeyin, gidin doğal yollarla teninizin rengini koyulaştırın. Güneşlenmek için deniz manzaralı kiralık villalarımızı inceleyebilir burada tatil esnasında sağlıklı bir şekilde bronzlaşabilirsiniz.

Bronz Bir Tene Nasıl Sahip Olabilirim

Bronzlaşmanın sağlığa faydaları ve zararları da yıllardır önemli bir tartışma konusudur, Güneş ışığı, D vitamini üretimini destekler ve ruh halini iyileştirebilir deniliyor uzmanlar tarafından. Bilhassa soğuk ve karanlık yerlerde yaşayanlar için bu, büyük bir nimet olarak geçiyor, fakat aşırı güneş ışığı cildi hızlı bir şekilde yaşlandırır, kırışıklıklara sebep olur ve en kötüsü de hiç kimsenin istemeyeceği şey olan cilt kanseri riskini de oldukça artırır. Bu nedenle, bronzlaşırken dengeyi bulmak her şeyde olduğu gibi şarttır, ucunu kaçırmamak gerekir. Saatlerce güneşin altında yatmak yerine, sabah veya öğleden sonra gibi UV ışınlarının daha az yoğun olduğu saatleri tercih edip problem oluşumundan uzak durmak en mantıklı yapılacak işlerden biridir. Şapka, gözlük, güneş kremi, uzun kollu giysiler ve hafif kıyafetler de cildinizi korumanın kolay yolları arasında yer almaktadır. Herkes bronzlaşmak ister mi peki, tabii ki hayır, bazı kültürlerde, özellikle Doğu Asya’da, açık ten hala güzellik ve zarafetin sembolü olarak görülmekte ve buna oldukça önem verilmektedir. Vietnam, Çin,  Japonya veya Kore’de, birçok kişi güneşten korunmak için şemsiye kullanıyor veya yüksek SPF’li kremlerle cildini koruyor, uzun kollu giyiniyor veya gündüz dışarı çıkmıyor. Öte yandan, Batı ülkelerinde bronz ten genellikle popülerdir, Latin Amerika’da ise bronzlaşmak, plaj kültürünün ayrılmaz bir parçası olup bunun için oldukça çaba sarf ederler. Bronzlaşmak istemeyenler ne yapmalı peki, öncelikle, yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanmalı, fiziksel bariyerler, yani uzun kollu kıyafetler veya geniş kenarlı şapkalar kullanmalı ve ayrıca, gölgeli alanlarda vakit geçirmelidir. Bu yapılan korunma yöntemleri bronzlaşmak istemeyen kişilerin ciltlerini güneş etkilerinden önemli derecede korur ve beyaz kalmalarını sağlar. Bronzlaşmak, kişisel bir tercih olup ve yaşam tarzıyla ilgilidir, kimi insan için bir tatil ritüeli, kimi insan için ise bir özgüven kaynağı gibidir. Ama her şeyden önce, cildinize iyi bakmak oldukça önemli bir olaydır, güneşlenirken, solaryuma girerken ya da bronzlaştırıcı kremler kullanırken, sağlığınızı riske atmamaya özen göstermelisiniz. Doğru ürünleri seçmeli, ucuza kaçmamalı, cilt tipinize uygun yöntemleri uygulamalı ve en önemlisi de kendinizi iyi hissedeceğiniz bir görünüm yaratmalısınız. Bu vücut sizin ve siz nasıl isterseniz öyle olmalı, popüler kültür kölesi olup, herkes öyle yapıyor ben de öyle yapmalıyım dememelisiniz, çünkü hayat sizin ve sağlık sizin, diğerlerini boş verin.
 

İlginizi Çekebilecek Diğer Blog İçeriklerimiz

logo