Kurban Bayramı
Dumanı üstünde bir bayramın hikayesi tabi ki
Kurban Bayramı’nda bahsediyoruz. Ramazan Bayramı’nın ardından 70 gün geçiyor, takvimlere göre havalar biraz daha ısınıyor, yaz kendini iyiden iyiye hissettiriyor, işte o zaman yaklaşıyor Kurban Bayramı. Bu iki bayram arasındaki fark yalnızca tarih değil, anlam ve yaşanan duygular da oldukça farklı. Ramazan Bayramı biraz daha misafirlik, şeker, kahkaha ve bayramlık havasında geçerken, Kurban Bayramı, içinde derin bir anlam, yoğun bir hareketlilik ve elbette kavurma kokusu taşıyor. Kurban Bayramı Müslümanlar için hac mevsiminin de simgesi, her yıl milyonlarca insan kutsal topraklara doğru yola çıkıyor, hac ibadetiyle birleşen bu bayram, İslam dünyasında ayrı bir coşkuya sahip. Bayram namazıyla başlayan o sabah, herkesin içinde bir heyecan, bir telaş oluyor. Sabah erken saatlerde camiler doluyor, ardından da kesim hazırlıkları başlıyor, bu sene Kurban Bayramı’nın ilk günü 16 Haziran 2025 Cuma gününe denk geliyor. Yani hem bayram, hem Cuma, iki türlü bayram, maneviyat yüklü, anlamı derin bir gün olacak.
Kurban Bayramı’nda Ne Yapılır
Bayram sabahı evlerde bir başka hazırlık olur, çocuklar ellerinde şeker torbaları, sabırsız bir şekilde büyüklerinin ellerini öpmek için sıraya girer. Hem sevap kazanmak hem de cepleri şişirmek için küçüklerin bayramı apayrı bir eğlenceye dönüşür, evin büyükleri ise çoktan kurbanlıklar için planlarını yapmıştır. Ancak burada bir hassasiyeti tekrar tekrar vurgulamak gerekir, kesim işlemleri mutlaka bu işin ehli olanlar tarafından yapılmalı. Son yıllarda özellikle
bayram sabahı acil servislerin yoğunluğu, deneyimsiz kişilerin giriştiği kesimlerden kaynaklanan yaralanmalardan dolayı artıyor. 112 personelleri bu dönemlerde neredeyse tam kadro çalışmak zorunda kalıyor, yani bu işi bilen yapsın, bilmeyenler uzak dursun; hem kendi sağlığı, hem de dini vecibenin usulüne uygun yerine getirilmesi için hepsi. Kurban kesmek bir zenginlik göstergesi değil, bir ibadet, yani maddi durumu olmayan birinin ille de kurban kesmesi gerekmez. Dini ölçüler bu konuda oldukça açık, kaldı ki paylaşmak, zaten bayramın özü. Kurban eti sadece evde değil, eşe dosta, komşuya, ihtiyaç sahiplerine dağıtılır, bu paylaşım, toplumun birbirine biraz daha yaklaşmasına vesile olur.
Şehirlerde Bayram
Büyük şehirlerde kurban kesimi artık belli merkezlerde yapılıyor, belediyeler önceden yer tahsis ediyor ya da gösteriyor, herkes kafasına göre bir alanda kesim yapamıyor ki bu da çevre ve hijyen açısından oldukça önemli. Ancak küçük yerleşim yerlerinde işler daha rahat, bilhassa müstakil evlerde yaşayanlar kendi bahçelerinde kurban kesimini daha kolay yapabiliyor. Bu da kurban ibadetini biraz daha içten ve samimi bir hale getiriyor, sabahın erken saatlerinde gelen bıçak bileme sesleri, ardından yükselen dumanlar ve kavurma kokuları, herkesin evinden mangal tüter adeta. Bir mahalle sessizse bile, bu dumanlar ve kokular onun da bayramda olduğunu anlatıyor. Bayramın bu coşkusuna tatil havası da eklenince, işler biraz daha güzelleşiyor, bilhassa okulların kapandığı, havaların ısındığı bu dönemde insanlar bayramı sadece dini bir görev olarak değil, bir tatil fırsatı olarak da değerlendiriyor. Kimi insanlar bayram öncesi birkaç gün izin alarak seyahate çıkıyor, kimisi memlekete, kimisi deniz kenarına gidiyor, özellikle kalabalıktan uzak, doğayla iç içe ve konforlu bir tatil arayanlar için
villada tatil alternatifi son yıllarda oldukça popüler hale geldi. Kalabalık otellerden uzak, sadece ailenizle geçireceğiniz bu tarz tatillerde bayram keyfi bir başka yaşanıyor. Çocuklar deniz kenarında koştururken, sabah mangal hazırlıkları yaparken ya da akşam gün batımını seyrederken, tatilin kendisi de bayram gibi hissettirmeye başlıyor. Üstelik villalarda kurban kesimi için uygun alanı olanlar da bu ibadeti rahatlıkla gerçekleştirebiliyor. Her şey planlı, temiz ve düzenli olunca hem bayramın ruhu hem de huzuru fazlasıyla hissediliyor.