Dipkarpaz
Akdeniz’in son noktasında bir huzur vahası olan Karpaz Yarımadası hakkında yazalım istedik. Kıbrıs denince akla masmavi denizler, altın kumsallar ve tarih kokan sokaklar gelir, ama adanın en büyüleyici köşelerinden biri, haritanın kuzeydoğu ucunda, adeta Akdeniz’in son noktasında yer alan
Dipkarpaz’dır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin İskele ilçesine bağlı bu ince, uzun yarımada, adanın sivri burnu olarak bilinir ve doğanın, tarihin, huzurun bir araya geldiği, nevi şahsına münhasır bir yer. Dipkarpaz, ruhu dinlendiren, insanı başka bir zamana götüren bir deneyimdir, bu eşsiz yer nerede, neler barındırıyor ve neden bu kadar özel, hep birlikte keşfedelim burayı. Dipkarpaz, Kıbrıs’ın kuzeydoğu ucunda, adanın ana kütlesinden uzanan bir parmak gibi Akdeniz’e doğru uzanır. Haritada bakıldığında, adanın en uç noktası olan Zafer Burnu’nu işaret eden bu yarımada, yaklaşık 80 kilometre uzunluğunda ve 10 - 15 kilometre genişliğinde bir doğa harikasıdır. Burası, Kuzey Kıbrıs’ın en az dokunulmuş, en bakir bölgelerinden bir yerdir, gelişmişlikten bahsetmek zordur ama. Dipkarpaz, modern otellerle, casinolarla dolu bir yer değil, aksine, kırsal dokusunu koruyan, yemyeşil tarlaları, sarp kayalıkları ve masmavi koylarıyla adeta bir zaman kapsülü. Yolları mı? Girne’den veya Gazimağusa’dan buraya ulaşmak için asfalt ama yer yer bozuk yolları göze almalısınız, özellikle Apostolos Andreas Manastırı’na giderken son birkaç kilometre stabilize ve çukurlu olabiliyor, bu yüzden dikkatli bir şoför ve sağlam bir araç şart olacaktır. Dipkarpaz’ın en bilinen sakinleri, şüphesiz yabani eşekler, bu sevimli, özgür ruhlu hayvanlar, Karpaz Milli Parkı’nın simgesi haline gelmiş. Yollarda sürüler halinde dolaşırken, arabaların camından başlarını uzatıp yiyecek arayan bu eşekler, turistlerin hem sevgilisi hem de fotoğraf karelerinin başrolü. Yabani olmalarına rağmen insanlara alışkınlar, ama yine de mesafeli davranmakta fayda var, sonuçta doğanın bir parçası onlar. Bölge, eşeklerin yanı sıra Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olan Altınkum Sahili ile de ünlü. Bu plaj, adanın en güzel kumsallarından biri olarak anılıyor ve mitolojide Afrodit’in doğduğu yer olarak biliniyor, denizin berraklığı, kumun altın ışıltısı, burayı unutulmaz kılıyor.
Dipkarpaz Nerede ve Nasıl Gidilir
Dipkarpaz’ın bir diğer hazinesi, Apostolos Andreas Manastırı, Hıristiyanlar için kutsal sayılan bu manastır, Aziz Andreas’a adanmış ve şifalı su kaynağıyla ünlüdür, efsaneye göre, Aziz Andreas gemide susuz kalan mürettebat için buradaki kayalıklardan su çıkarmış ve bu su, göz hastalıklarından diğer dertlere kadar pek çok şeye derman olmuş. Rumlar, özellikle 15 Ağustos ve 30 Kasım’daki dini bayramlarda otobüslerle burayı ziyaret ediyor, mum yakıyor, adak adıyor. 2003’ten beri sınırların açılmasıyla Güney Kıbrıs’tan gelen Rumların sayısı artmış durumda, manastır, hem Türkler hem Rumlar için manevi bir buluşma noktası. Manastıra giriş ücretsiz, ama çevrede yiyecek ve içecek bulmak zor, o yüzden yanınızda su ve atıştırmalık bulundurmanız iyi olur.
Dipkarpaz, Girne’ye yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta, bu yüzden Girne’den ziyade Gazimağusa’ya daha yakın sayılır. Gazimağusa’dan arabayla bir saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Türkiye’den buraya gelmek için önce Ercan Havalimanı’na uçmanız gerekiyor, İstanbul, , Gaziantep, Antalya, Ankara, İzmir gibi şehirlerden direkt uçuşlar var. Havalimanından sonra araba kiralamak en pratik seçenek, çünkü toplu taşıma Dipkarpaz’a ulaşımda pek yaygın değil. Mersin veya Alanya’dan feribotla Girne’ye ya da Gazimağusa’ya gelip oradan da araçla devam edebilirsiniz.
Kıbrıs Dipkarpaz´da Ne Yapılır
Sosyal medyada Dipkarpaz, son yıllarda adeta bir yıldız, İnstagram’da altın kumsalların, eşeklerin ve manastırın fotoğrafları binlerce beğeni topluyor. Türk influencer’lar ve YouTuber’lar burayı sıkça ziyaret ediyor, vlog’larında eşeklerle eğlenceli anlar, manastırın mistik havası ve Zafer Burnu’ndaki Türk ve KKTC bayraklarının dalgalandığı manzaralar başrolde. Yabancı vlogger’lar da bu trende katılmış durumdadır, İngilizce, Rusça ve Almanca videolar, Dipkarpaz’ın dünya çapında bir merak uyandırdığını gösteriyor. Bölgenin bakirliği, doğallığı ve tarihi dokusu, sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor. Dipkarpaz, tamamen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde yer alıyor, Güney Kıbrıs’tan doğrudan erişim mümkün değil. Bölge, Karpaz Milli Parkı statüsünde koruma altında ve bu sayede betonlaşmadan uzak kalmış durumdadır. Burada lüks oteller ya da kalabalık tatil köyleri yerine, doğayla iç içe bungalovlar ve küçük restoranlar bulabilirsiniz ancak, modern tesislerin azlığı, buranın cazibesini artırıyor, çünkü Dipkarpaz, kalabalıktan uzak, huzur arayanlar için bir sığınak. Eğer bu eşsiz bölgeyi keşfetmek isterseniz, Gazimağusa veya Girne’de
Kıbrıs kiralık villa seçenekleriyle konforlu bir konaklama planlayabilirsiniz. Kiralık Villa Sepeti’nin sunduğu villalar, adanın doğal güzelliklerini keşfederken ev sıcaklığını aratmayacak. Yolda eşeklerle karşılaşmanın neşesi, manastırın manevi havası, Altınkum’un büyüleyici kumsalı ve Zafer Burnu’nda dalgalanan bayrakların gururu, burası, hem doğaseverler hem de tarih meraklıları için bir hazinedir.