Büyükada

Blog

Büyükada

İstanbul’a yakın ama şehirden uzak bir yatil deneyimi yaşamak isteyenlerin kaçış noktası, tabi ki burası. İstanbul gibi kalabalık ve hızlı bir şehrin yanı başında, zamanı yavaşlatabilen bir yer varsa, orası şüphesiz Büyükada’dır. Prens Adaları’nın en büyüğü olan bu ada, sadece boyutuyla değil, ruhuyla da diğerlerinden ayrılır, burada sabahlar martı sesleriyle başlar, akşamlar ise denizden gelen iyot kokusuyla biter. Koşuşturan insanların değil, pedal çevirenlerin hâkimiyetindedir sokaklar, belki bir şehir tatili sayılmaz ama yine de bir kaçış sayılabilir, hatta çoğu zaman, daha uzak bir rotaya gitmeden ferah bir nefes alabileceğiniz nadir yerlerden biri olduğu söylenebilir. Büyükada, İstanbul’un Adalar ilçesine bağlı ve şehir merkezine deniz yoluyla yaklaşık bir saatlik mesafede. Ulaşım deniz üzerinden gerçekleşiyor, Kabataş, Bostancı, Kadıköy gibi iskelelerden düzenli vapur ve motor seferleri mevcut. Havalimanına yakın mı sorusu, biraz İstanbul’un büyüklüğüyle ilgili, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Bostancı’ya ulaşmak ortalama 40 dakika, ardından da yaklaşık 1 saatlik bir deniz yolculuğu ile Büyükada sizi karşılıyor. İstanbul Havalimanı’ndan ulaşım daha meşakkatli olsa da, imkansız değil. Deniz yolu demişken, bu aslında adanın karakterinin de özeti gibi. Aceleye hiç gelmeyen, yavaşlığı benimsemiş bir yapı hakim burada. Büyükada’ya ayak bastığınızda, ilk olarak motorlu taşıtların olmayışı dikkat çeker, bu bir eksiklik değil, bilakis bir lütuftur insanlık için. Bisiklet ya da elektrikli araçlarla ulaşım sağlanıyor, çoğu zaman ise yürümek tercih ediliyor, o nedenle buraya gelirken yürüyüşe uygun ayakkabılarla gelmek de, tatilinizi daha keyifli hale getirebilir.

Büyükada Nasıl Bir Yer

Ada, tarihi köşkleri, çam ormanları ve çiçeklerle dolu sokaklarıyla sadece deniz tatili isteyenler için değil, aynı zamanda nostalji arayanlar için de oldukça cazip. Eski Rum evleri, tarihi kiliseler ve manastırlar adanın kültürel dokusunu şekillendiriyor, aynı zamanda Büyükada’nın sırtlarından bakıldığında, İstanbul silüetini uzaktan seyretmek insana şehirde yaşadığını ama aslında bir adada olduğunu aynı anda hatırlatıyor. Bu, çok da sık rastlanan bir his değil. Peki denize girilir mi, elbette, ancak şunu en baştan söylemek gerekir ki Büyükada bir Ege kasabası değildir. Kum plajları ya da turkuaz suları hayal edenler için hayal kırıklığı olabilir. Ancak adada düzenlenmiş plajlar mevcuttur, Yörükali, Nakibey, Prenses ve Eskibağ gibi isimler ada müdavimleri arasında oldukça bilinir. Ayrıca özel tesislerde daha konforlu alanlar da bulmak mümkündür, Deniz genellikle temizdir ama kalabalık zamanlarda biraz bulanıklık yaşanabilir. Girişler ücretlidir, yer bulmak için erken saatlerde gitmek en akıllıca olandır. İşletme açısından da zengin sayılabilecek bir ada burası, deniz ürünlerinden, sokak lezzetlerine, şık restoranlardan salaş kafelere kadar birçok seçenek mevcut. Dondurmacılar, bisiklet kiralama noktaları, hediyelik eşya dükkânları gibi, turistik olanla yerel olanın dengeli bir biçimde iç içe geçtiği bir yer aslında. Kalabalığın arttığı dönemlerde bu işletmelerde yer bulmak güçleşse de, hafta içi daha sakin bir atmosfer sizi bekliyor olabilir.

Büyükada’da Ne Yapılır

Bir soru da şu, Büyükada bir Fethiye, Marmaris ya da Kaş eder mi ? Kriter tatil beklentinize göre değişir, şayet Ege’nin sonsuz maviliğini, gece hayatını ya da kumsallarda gün batımını arıyorsanız belki de Büyükada sizi tam anlamıyla tatmin etmeyebilir. Ancak hem kültürel bir atmosferde vakit geçirmek, hem de kısa bir kaçış yapmak istiyorsanız, İstanbul sınırlarında bu denli tatil hissi veren başka bir yer bulmanız zor. Üstelik deniz manzaralı bir konaklama tercihiyle, burada da huzuru bulmanız mümkün. Büyükada, yıllardır ziyaretçilerini farklı nedenlerle kendine çekmeye devam ediyor, kimi sadece günlüğüne geliyor, kimi birkaç gün kalıyor. Ama son yıllarda, kalabalıktan uzak, izole tatil seçenekleri arayanlar için özel konaklama alternatifleri de gündemde. Bu noktada kiralık villa seçeneği öne çıkıyor, klabalık otel ortamlarından uzak, kendi alanınızda, doğayla iç içe ve daha özgür bir tatil isteyenler için oldukça cazip bir seçenek haline gelmiş durumda. Özellikle grup halinde ya da ailece yapılan tatillerde, bu tür konaklamalar hem ekonomik hem de daha konforlu olabiliyor. Büyükada, metropol yorgunluğunu kısa sürede atabileceğiniz, kendi ritmini dayatmayan, ama sizi de o ritme davet eden bir ada. Ne tamamen şehir dışı, ne de tam anlamıyla tatil beldesi. Ama bazen de en iyi yerler, kesin bir tanım yapılamayanlardır ya zaten. Büyükada da tam olarak böyle bir yer işte. Ama yine de siz kendiniz bir gelin, görün, kararı kendiniz verirsiniz.
 

İlginizi Çekebilecek Diğer Blog İçeriklerimiz

logo