Adrasan
Sakinliğin ve suyun en mavi halini düşünün, hep aklınıza Akdeniz ve Ege geliyor değil mi, haklısınız tabi ki. Türkiye’de hala kalabalıklardan uzak, doğayla dost kalabilmiş tatil beldeleri var mı diye sorarsanız, gönül rahatlığıyla evet diyebiliriz. Bu soruya verilebilecek en güçlü yanıtlardan biri de hiç kuşkusuz Adrasan olur. Antalya’nın güneyinde, Kemer ile Kumluca arasında gizli kalmış bir mücevher gibi uzanır
Adrasan, el değmemiş doğası, masmavi denizi, yürüyüş rotaları ve bakir koylarıyla, özellikle son yıllarda daha fazla ilgi görse de, hala keşfedilmeye açık ve abartıdan uzak bir güzergahtır kendisi. Adrasan, Antalya ilinin Kumluca ilçesine bağlı olmakla beraber, Antalya şehir merkezine yaklaşık 95 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Eğer havayolu ile gelmeyi düşünüyorsanız en yakın havalimanı Antalya Havalimanı’dır. Havalimanından özel araçla ya da transfer hizmetleriyle yaklaşık 1,5 - 2 saatlik bir yolculuk sonunda Adrasan’a ulaşmanız mümkündür. Toplu taşıma tercih edecekler içinse önce Antalya otogarına, oradan da Kumluca yönüne giden minibüslerle ulaşım sağlanabilir ki bu yol biraz daha uzun sürse de, yol boyunca Toroslar’ın arasından kıvrıla kıvrıla inen yollar size tatilin başladığını hissettirecek güzelliktedir. Deniz yoluyla gelmek ise doğrudan mümkün değildir ancak yat turlarının güzergahında olan Adrasan, denizciler için popüler bir duraktır. Buraya gelen tekneler, koylarda demirleyip misafirlerine yüzme molası verir, dolayısıyla ulaşım aracı değil ama keşif rotası olarak deniz yolu da Adrasan’ın bir parçası hâline gelmiş durumda.
Adrasan Nasıl Bir Yer
Adrasan deyince akla ilk gelen şeylerden biri elbette ki sahilidir, 2 kilometreyi aşan uzunluğuyla bölgenin en dikkat çekici plajlarından biri olan Adrasan Sahili, kum ve çakıl karışımı yapısıyla sizlere hem doğal hem de konforlu bir yüzme deneyimi sunar. Deniz ise neredeyse cam gibidir, sabah saatlerinde, suyun üzerine yansıyan dağ siluetleri ile birlikte adeta bir tablo görünümü alır, ayna gibi desek yeridir. Denize girilebilir mi diye sormaya bile gerek yok; çünkü Adrasan’ın en kıymetli özelliği tam da bu, huzurla, sakince, tertemiz sularda yüzebilmek.
Adrasan’ın bir diğer önemli özelliği ise Suluada’ya olan yakınlığıdır, Suluada, son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle büyük bir popülarite kazandı. Bembeyaz kumsalı ve turkuaz rengi sularıyla Türkiye’nin Maldivler’i olarak adlandırılıyor, Adrasan limanından günlük düzenlenen tekne turları ile Suluada’ya ulaşmak mümkündür. Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk sonrası bu eşsiz adaya varılıyor ve orada birkaç saat geçiriliyor, Suluada’ya vardığınızda, ilk gözünüze çarpan şey suyun olağanüstü berraklığı ve sahilin beyaz çakıllarla kaplı olması. Adrasan büyük bir yer değil ama bu, onun değerini azaltan bir durum değil, aksine, küçük olması sayesinde daha samimi, daha sakin ve daha sürdürülebilir bir tatil anlayışı gelişmiş. Burası kalabalık gece hayatı, gürültülü plajlar ya da lüks alışveriş merkezleri sunmaz, onun yerine yıldızlarla dolu bir gökyüzü, dalga sesleri ve doğayla baş başa kalabileceğiniz yürüyüş rotaları sunar.
Adrasan Tatili
Konaklama seçenekleri ise oldukça çeşitlidir, butik otellerden pansiyonlara, kamp alanlarından doğayla iç içe bungalovlara kadar birçok alternatif mevcut. Büyük zincir otellerin hakim olmadığı bir bölge olduğu için, daha yerel, samimi ve kişisel dokunuşlarla hazırlanmış konaklama yerleri ön planda, bilhassa bungalovlar bu bölgede oldukça revaçta. Hem uygun fiyatlı hem de doğanın ortasında konaklamak isteyenler için harika bir tercih. Yeme - içme konusunda ise yerel işletmeler devrededir, sahil boyunca sıralanmış restoranlar, genellikle deniz ürünleri, zeytinyağlılar ve yöresel lezzetler sunuyor. Özellikle balık sevenler için oldukça zengin menüler var, ayrıca portakal ve nar bahçeleriyle çevrili bir bölgede bulunduğu için taze sıkılmış meyve suları, reçeller ve tatlılar da bolca bulunuyor. Adrasan’ın bir başka güzelliği de Likya Yolu üzerinde yer almasıdır, Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotası olan bu yol, Adrasan’dan geçerken bölgeye doğaseverler ve trekking tutkunları getiriyor. Sabah erken saatlerde yola çıkan yürüyüşçüler, Musa Dağı üzerinden Olimpos’a uzanan eşsiz bir rotayı adımlıyorlar. Eğer fiziksel olarak hazırsanız, bu rotaya katılmak unutulmaz bir deneyim sunabilir. Elbette bu kadar doğa, deniz ve huzur anlatmışken konaklama konusunda biraz daha derinleşmek gerekir. Şayet otel kalabalığından uzak durmak, sabah kuş sesleriyle uyanmak, akşamları kendi verandanızda kitap okumak ya da kahvenizi yudumlamak isterseniz, Adrasan’daki
kiralık bungalov seçenekleri sizin için ideal olabilir. Hem mahremiyet sunar, hem de sizi doğanın bir parçası haline getirir. Ağaçların arasında yer alan, gökyüzüne tavan olmuş küçük evlerde, modern konforla sadeliği birleştiren bu bungalovlar, özellikle çocuklu aileler ya da kafa dinlemek isteyen çiftler için birebir. Adrasan, bugün hala Antalya’nın göz önünde olmayan güzelliklerinden biri, belki de bu yüzden hala bu kadar özel, burası doğayla iç içe olmak isteyen, kalabalık şehir hayatından uzaklaşmak isteyen ama konfordan da ödün vermek istemeyenler için kusursuz bir rota. Eğer tatil planınızda sıradışı ama içten, gösterişsiz ama etkileyici bir destinasyon arıyorsanız, Adrasan sizi hayal kırıklığına uğratmaz. Hatta büyük ihtimalle, her yıl dönmek isteyeceğiniz o özel yer haline bile gelebilir.